Tinnitus tedavisinde yaklaşımlarımız ve yeni r-TMS tedavisi
Tinnitus tedavisinde yaklaşımlarımız ve yeni r-TMS tedavisi
Kulak çınlaması veya uğuldaması şikayeti ( tinnitus) dünyada en son bilimsel gelişmelerle tedavisi mümkün hale gelmiştir. Bu yeni tedaviler son birkaç yıl içinde uygulamalarda yerini almıştır. Bizlerde bu konuda gelişen tüm yenilikleri yakından takip etmekte ve en kısa süreçte ülkemize getirip hastalarımızın hizmetine sunmaktayız. Ülkemizde hem bilimsel alanda hem de ileri tedaviler konusunda yenilikleri tinnitusun tanı ve tedavilerinde uygulamaya başladık. Bu konuda ileri boyutlu çalışmalarımız ile dünyada sayılı tinnitus tanı ve tedavi birimleri içinde yerimizi aldık. Tinnitus tedavisinde kullanılan en önemli yeniliklerden biriside r-TMS (Repetitive transkranial magnetik uyarı ) tedavisidir. r-TMS tedavi yöntemini birimizde başarı ile uyguluyoruz. Bu uygulamaları yaparken tedavi öncesinde yeterli tanının sağlanabilmesi için belirli protokol içeren kendi prosedürlerimizi de oluşturarak hareket etmekteyiz. Tanı prosedürlerimizin içinde tedavilerden önce gene yeni olan tanı yöntemlerine başvurmaktayız. Prosedürlerimiz içinde yer alan tanı işlemlerden biriside rutin olarak her bir hastadan istediğimiz multiparemetrik FMRI ( Fonksiyonel Manyetik rezonans) görüntüleme işlemidir. Ayrıca gene tanıda FMRI ve diğer tetkiklerle tinnitusu oluşturan noktaları net tespit edebilmemiz mümkün olabilmektedir. Bu tetkikleri önemi tedavi ile alakalıdır. Tinnitus yapan neden net olarak bilindiğinde tedavisi de netlik kazanmaktadır. Böylelikle bilinçli yapılan tedavilerden yüksek başarılı sonuçlar elde etmek anca böyle sağlanabilmektedir. Diğer r- TMS birimlerden farkımız bu uygulamaları bilinçli yapmamızdır. Bu bilinçli işlemler tedavinin değerini artırmaktadır. Öncelikle sorunlu bölgeler tespit edilir ve sorunlu bölgelere uygun dozajlarda tedaviler uygulanır. Bizim bu işlemimizin kısaca adı ‘’ mp-FMRI Asist r-TMS işlemidir ‘’
Tinnitus toplumda sık görülen bir durumdur. Amerika’da nüfustaki her onbeş kişiden birinde olduğu söylense de, Son anket çalışmalarıyla bu oranın % 15 olduğunu bildirmektedir. Ülkemizde de her on kişiden birinde veya ikisinde tinnitus şikayeti olduğu düşünülmektedir.
Tinnitus tedavileri için hekimler geçmiş dönemlerde pek çok yöntem denemektedirler. Hala pek çok hekim eski bilgileri etrafında klasik ilaç tedavilerini denemeye devam etmektedir. Bu nedenle de yeterli tedavi sonuçları elde edilememektedirler. Tinnitusta r-TMS önemli bir yeni tedavi şeklidir. Klasik tedavilerle kıyaslandığında başarı oranı çok daha yüksektir. Bunun yanı sıra kişiler kendiliklerinden veya kulaktan dolma bilgilerle sıklıkla bir takım alternatif tedaviler veya sıra dışı iptidai yöntemler denemeleri de sonuçsuz kalmaktadır. Bu durumların sorumlularını hekimler olarak görme düşüncesi yanlış olmayacaktır. Zira kişiler sıklıkla hekimler tarafından ‘’ tedavisi yok, bununla yaşamaya alışacaksın’’ gibi klişeleşmiş ifadelerle karşı karşılaşmaktadırlar. Bu ifadeler ile ümitleri kırılmakta tıp dışı her bir şeyi denemeye kalkmaktadırlar. Son yılardaki bilimde hızlı ilerlemeler tinnitusta da olmuştur. Yeni tanı ve tedavilerin kullanımları bu ifadeleri anlamsız kılmıştır. Kulak çınlaması gelişmelerle tedavi edilebilir hastalıklar içine girmiştir. En son tıbbi bilimsel yayımlar içinde yeni tedavi prosedürleri ve yöntemlerinin içinde yer alan, r-TMS yöntemi tinnitus tedavisinde kullanılmaya başlanan yeni yöntemler içindedir.
r-TMS, Tüm dünyada önemli tıp dergilerinde bilimsel sonuçları yayımlanarak kabul görmüştür. Bu konuda pek çok yayım sunulmuştur. Şimdilerde günümüzde r-TMS cihaz bazlı tedavilerde son gelişme olarak tıbbi litaratürüne girmiştir. Bunun yanı sıra diğer bilimsel çalışmalarda ilaç destekleri konusunda değişiklikler ve yeni ilaç çeşitliliği tinnitus tedavisinde kullanıma girmiştir. Amerika Oregonda üniversitesinde 2014 yılında Robert Former ve ekibi tarafından yapılan bir çalışmada r-TMS tedavisinde % 56 başarı elde etmişler, Gene Prof.Dr. Robert Former tarafından yapılan diğer bir çalışmada uygulama dozları yeniden ayarlanmak sureti ile r-TMS tedavisinde % 75 başarı elde edilmiştir. Robert Former aynı zamanda Amerikan tinnitus komitesinin yönetiminde yer almaktadır. Tedavinin başarısında dozajların çok önemli olduğu bildirilmiştir. Gene Shanghai Jiao Tong üniversitesinde yapılan diğer bir bilimsel çalışmada Prof.Dr. Hui Wang ve arkadaşları tarafından, Almanya dan Regensburg üniversitesi tinnitus merkezinde Prof. Dr. Berthold Langguth , Amerika Arkansas üniversitesi Prof Dr. M. Mennemeiera, Antwerp Üniversitesi KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı; Antwerp, Belçika’dan, Hamburg-Eppendorf Üniversitesi Tıp fakültesinden, Amerika Tennessee Üniversitesi, Japonya kyato üniversitesinden, Amerika Teksas üniversitesinden daha 30 un üstünde tıp fakülteleri ve araştırma enstütülerinden yapılan bilimsel yayımlarda r-TMS tedavisinde % 50 den % 75 e varan başarılar elde edilmiştir.
Tinnitus da olan bu yeni gelişmelerle bizde tinnitus tedavisinin yeni yöntemi olan r-TMS yöntemini kliniğimizde uygulamaya başlayalı üç yıl oldu. Pek çok hastamızdan başarılı ve olumlu sonuç elde ettik. Eski saydığımız klasik tedavilerle kıyaslandığında, r-TMS tedavisinin başarısı çok daha yüksek olmaktadır. Bu yeniliklerle kulak çınlaması olanların bu hastalığı yeterince tolere edebilecek düzeye gelmeleri veya bu hastalıktan kurtulmalarını yüksek oranlarda artık sağlayabiliyoruz. Kulak burun boğaz alanında ülkemizde tinnitus alanında öncü ve en önemli bilimsel birim olarak bu alanda bu kadar kapsamlı ve başarılı yaklaşabiliyoruz.
r-TMS tedavisi nedir?
r-TMS'nin tıbbi açılımı, Repetitive transkranyal magnetik stimulasyon demektir. Çalışma prensibi; r-TMS ’ cihazı tarafından oluşturulan manyetik alan, Kulak bölgesin ve beyin hücrelerine bir manyetik akım şeklinde iletir. Bu manyetik akım işitsel alanlarda ( Kulaktan işitme yolları vasıtası ile beyindeki işitme merkezine) yer alan işlevliğinde patolojik durum oluşturan işitme sinir hücrelerinin, hücresel aktiviteleri normale getirir.
Anatomik olarak bakıldığında İşitme yolları kulaktan başlayıp beyindeki son noktası olan beyin içindeki işitme merkezine kadar devam eder. İşitme merkezi beyinde tempolar lop adı verilen bölümde yer alır ve ‘’auditory cortex’’ olarak adlandırılır. Bu bölgenin aynı bir bilgisayarın işlemcisi ve hard diski gibi hareket eder. elektriksi iletime dönüşmüş ses dalgalarını analiz ederek çözümler. İşte bu nedenlerden ötürü işitme sistemine dar alandan değil bir bütün olarak bakılması gerekir. Bir bütün olarak bakıldığında ve yeterli, gerekli tetkikler yapıldığında sorunlu bölgeler kolayca tespit edilerek, tinnitusun nedeni ve yeri bulunabilir.
Sinir hücreleri nöron fiberi olarak adlandırılan dizilmelerle beyindeki işitme merkezine kadar uzanım gösterir. Her bir nöron fiberi üzerinde iplik gibi pek çok hücre bir araya gelerek ve dizilerek bu uzantıları sağlar. Bu nöron fiberleri üzerinde dizilmiş olan her bir sinir hücresi 70 milivoltluk bir enerji uyarımı ile iletileri hücreden hücreye ileterek beyindeki merkezlere taşıma görevi üslendikleri bilinen bir bilimsel gerçektir. İşte bir nedende bu hücrelerde olabilecek hasarı veya aktivite bozulması tinnitusun belli başlı nedenleri arasındadır. Bu bozulan noktalardaki elektrik aktivitelerini düzenleyebilmesini tek sağlayacak r-TMS adı verilen cihazla olabilmektedir. r-TMS ile İç kulaktan, beyinde işitsel merkeze kadar uzanan her hangi bir noktada olan hücrelerin işlevsel bozulmalarının elektriksel aktiviteleri düzenlenir ve hücrelerin normal çalışma düzenlerine döndürür. Başarı kişiden kişiye değişmekle beraber, günümüzde yüksek başarının sağlandığı tek ve yeni teknolojik bilimsel gelişme olarak tıbbi çevrelerde kabul görmüştür.
r-TMS tedavisi uygulaması nasıl yapılır ?
Kişide öncelikle tinnitus neden olan sorun ve bulgular tespit edilmelidir. Bu nedenle bize müracaat edildiğinde kişinin anemnez adı verilen hastalığın öyküsü detaylıca dinlendikten sonra, 3 ayrı bilimsel tarama anketine tabi tutarız ve durumları hakkında yeterli ön bilgi sahibi oluruz. Bu anketlerden THI (Tinnitus Handicap Inventory), VAS( Visual Analogue Scales), Beck Depresyon envanter anketlerini kullanırız. Ayrıca bu anketler tedavi öncesi ve tedavi sonrası tekrarlanarak hastadaki tedavilerin takibini yaparız. Bu değerlendirmelerden sonra muayene aşamasına geçilir, Bulgular titizlikle değerlendirilir. Tetkik aşamasına geçilerek tinnitus yapan neden bulunarak kişinin mevcut durumu belirlenir. Şayet hastalarda, r-TMS tedavisi almasına karar vermişsek, kişi bu tedavi için zaman ayırması gerekecektir. Tedavi genellikle günlere bölünerek, ardışık tedavi şekli ile 10 seans uygulanır. Hastalığın nedeni, şiddeti, süresine göre uygulama şekillerimiz de değişiklik arz etmektedir. vardır. Uygulamalarımız tetkiklerle geçen sürede dahil edildiğinde 12 ile 14 gün arasında değişkenlik göstermektedir. Her bir seans ortalama 20-35 dakika kadar sürmektedir. Uygulamalar kişinin her seans için gelmesi şekli ile ayaktan yapılır. Yatış işlemi yoktur. İşlem sırasında hasta bir koltuğa oturtulur ve uyanık halde iken uygulama yapılır. İşlem uygulamasında ağrı sızı yoktur. Çok nadir uygulama alanındaki akımın iletim bölgesi üzerinde bulunan kafa kasların uyarılmasına bağlı geçici sınırlı bir baş ağrısı oluşabilmektedir. Gereğinde basit ağrı kesicilere kolayca cevap verebilmektedir. Uygulama sonrası hasta işine dönebilir.
Tinnitusta r-TMS cihazının etki mekanizması nasıldır?
r-_TMS cihazının son halini alması uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda olmuştur. Bilimsel çalışmaların geçmişi 59 yılın üstüne dayanmaktadır. İlk sürüm cihazlar TMS cihazları olarak işlev görürken ilerleyen yıllarda bilişim alanındaki gelişimlerle özellikleri artırılarak tinnitus tedavisinde daha etkili cihza olarak r-TMS adıyla yerini almıştır. İlk yıllardaki ilk sürüm cihazlarla düşük tedavi oranı günümüzde geliştirilen r-TMS cihazı ile tinnitus tedavisinde yüksek başarılara çıkılmıştır. İlk çalışmalar ve ilk sürüm cihazlarda % 30 - 40 iken, Günümüzde cihazın son versiyonu olan r-TMS cihazı ile tıbbi literatür dahil % 60 - 75 lere kadar başarı sağlayabilmektedir. (not: Web sayfamızdaki tms ile r-tms arasındaki farkı belirten kısmı inceleyebilirsiniz ) Çalışma prensibi olarak r-TMS ’de oluşturulan manyetik alan esasına göre çalışır. r-TMS uyarıları tüm işitsel yollarda ve Beyin bölgesinde aktivitesi bozulmuş sinir hücrelerine ulaşır. Kulak bölgesin ve beyindeki işitsel merkez hücrelerine bir akım iletir. Bu manyetik akım aktivitesi bozulan ve dezorganize olan hücrelerinin çalışmasını düzenler ve yeniden aktif hale getirir. Hücrelerin işleyişindeki Kaos doğuran ve oluşan anormal hiper aktiviteyi azaltarak hücrelerin işleyişinin normale gelmesini sağlar. Aktivitesi düzelen hücreler normal çalışan yapılar haline gelir. Anormal olan ses bu aktivitelerin normale gelmesiyle tinnitus azalmakta ve kaybolmaktadır. Başarı şansı kişiden kişiye değişmekle beraber, günümüzde yüksek başarının sağlandığı tek ve yeni teknolojik gelişme olarak kabul görmüştür.
r-TMS uygulamasını yan etkisi var mıdır?
r-TMS uygulamalarının vücut ve beyin açısından yan etkisi yoktur. Yan etkiler açısından pek çok bilimsel çalışma yapılarak zarar oluşturmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca uygulamalarda her hangi bir yan etki görülmemiştir. Prensip olarak çalışma mekanizması zaten bozulanı düzeltmesi ile özelliğine sahiptir. Uyarı akımları açısından yararlı manyetik akımlar üretir ve vücuda zararsızdır. Hamilelerde, karaciğer, böbrek hastalıkları gibi önemli hastalıkları olanlarda güvenle kullanılabilir. Bazı durumlarda uygulamada kısıtlamalar vardır bunlar; Beyin anevrizması ameliyatı olup da metal klips kullanılanlar ( plastik klipler hariç), Kafanın içinde bulunan şarapnel ya da kurşun parçaları, Metalik veya manyetik duyarlı mürekkeple yüz dövmeleri, Boyun veya beyindeki metal stentler, Kulak ve gözlerinde metalik implantlar ( örnek; biyonik kulak ), Epilepsi hastalığı olanlar, Kafaya veya içine implante edilen diğer metal tıbbi aperey bulunan hastalar.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz. Her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.